sözlerin gerçekliğe etkisine dair

böyle ifade edince (let me putıt...) söylenmemiş laf edeceğim gibi oldu ama tabii söylenmiştir. üstelik bu üst düzey gözlemim sadece salak saçma nicklere dair. şimdi bu sefer de kendi nickime bakmam lazım sanki de, salak saçmalığı oradan gelmiyor.

şurdan geliyor: misal karizmatik adam, uu seksi leydi, bu tarz biçim verici nickleri kullanan dimağlar bir süre sonra kendilerinin böyle olduğuna dair bir bükülme yaşıyorlar gibi geliyor bana. bu da bizatihi kelimenin gerçekliği esnetmesi oluyor.

tabii ilk etapta kendisi kelimeyi üretiyor gibi ama yine tam orası da öyle değil, kendisinin ürettiği bir şey yok. ortada olandan popüler olanı seçiyor, derken üzerine yapışıyor, derken tekrar ediyor, derken havalara giriyor.

kendini sanal alemlerde çok kaybetmişler, çok etkileniyordur da diğerlerini bilemiyorum. bir bakıma ben de kendimi sanal alemlerde kaybetmiş gibiyim, gerçekliğin öteki tarafında pek bağlantım kalmadı. bundan şikayetim yok, şimdi sesli düşünürken fark ettim.

kendi nickim hesabından bakarsan ingilizce en sevdiğim kelime olan cibıriş'imsi bir şey gibi geliyor. sonra ben buna anlat katarım ülen aramalarından hakkaten bir anlamı çıktığı fark etmiştim ya, hepsi bir kenara şimdi ben kendimi kokoreç mi zannediyorum? yoksa götümle bile bulduğum nick'e bunca zaman bir şeyler eklersem, bir şeyler olur mu demek istiyorum. hani tersinden sen mi beni şekillendireceksin ey nick, ben mi seni!

gerçek hayatta, sesli soluklu hayatta diyelim en azından, pek ağzıma almadığımdan daha önce dem vurduydum. belki sırf böyle olmadığı için şekillendiremiyordur. belki de ayna karşısına geçip sen kokasın! dediğim vakit bir elektriklenme olmuyordur.

neden mi? ülen zaten en başından beri bu olayı nick olarak belirlediğim vakit, benden başka bir şey olarak tasarlamıştım. karizmatik adam nick'ini belirleyen zatların böyle yaptığını düşünmüyorum, yani tabii böyle üzerine düşünmek de pek sağlıklı değil sanki ama yine de nerden bakarsak bakalım, kendini ifade etmeyen bir aparat olarak kullanıldığı vakit gerçekliğin sınırlarında dolanmış oluyoruz gibi geliyor bana, aksi durumda salak saçma bir ağlar evreninde yitip gidiyoruz.

Kategoriler: Paylaş

Yorum bırah: