biraz da hüzünlenelim

güneşli tatlı bir nisan akşamüstüsü bir karartı çöksün yüreğimize, kedimiz gelsin yanımıza sevdirsin kendini, bir terslik olduğunu anlasın. nen var kınalı kuzum desi'nama kendisi kınalı lan bunun.

sebepli sebepsiz, bir sebebi olmadan da olabilirdi. günler güzeldi, daha da güzel olacaktı ama kalbinin bir köşesinde ölümün, hüznü varmış.

bunu üstünden atamamış, aslında ölüm soğuk ve kaskatı olmasa pek sevimliymiş. ferah bir sonmuş geride tanecikler bırakılmasa ama sevilenin yokluğu zormuş.

ötesini düşünmek bile istemiyorum. altı üstü bir hayvan ulan işte, hayvan oğlu hayvan! ömürlerinin kifayetsiz oluşuna takıp kalpleri korumak için bu tüy yumaklarını sevmemek mi gerekiyor nedir yani? kafayı yedirtecek şerefsizler.

ben böyle hüznün çemberine çomak sokarım! bir taraftan gereksizdir, aklını başına topla derken diğer taraftan gark olup gidesin geliyor. hayatın çalkantılarını bu tonda yaşamak da bir lütuf olsa gerek. insanoğlu nelere katlanıyor, yatıp kalkıp şükretmem lazım, başka da bir şey demiyorum.

Kategoriler: Paylaş

Yorum bırah: