hakaret etme özgürlüğü
yok abi böyle bir özgürlük. ifade özgürlüğü imiş, kuralcılıkmış şuymuş buymuş. ha her şeyi hakaret etme kapsamına alıp da ifadeyi imkansızlaştırma eleştirisini de anlıyorum ama bunun çözümü meydan serbest olmaması gerekir.
adamın teki geniş diyelim yüzüne tükürsen yağmur yağıyor sanıyor, diğeri takıntılı havadan nem kapıyor. hakaret etmek falan da serbest kapışın desen genişi takıntılıya yem etmiş olmaz mıyız?
bir üst otorite fikri belki kötünün iyisi ama bunu da tam savunamıyorum ama dediğim gibi bunun tersi de her şey serbest anlamına gelmiyor. zaten her şey serbest ortamda aslında her şey kısıtlıdır. özgürlük böyle bir alan değil, her halde bunu beyaz sakala geçince anlatabilmem mümkün olacak.
şimdi sözlük ortamı açısından zaten böyle bahis bile yok, forum kuralları gibi olmasın devamlı müdahale olmasın, özgür bir alan olsun falan filan bunlara lafım yok elbette ama en azından muhatap almama özgürlüğü gibi bir şey getirmek mümkün olabilir. halihazırda engelleme aparatı var ama bu sadece kafayı kuma gömmek gibi bir şey.
şimdi ben birinin sözlükte varlığından dolayı bile mütessir isem, tahammül edemiyorsam ya onun gibi olmam gerekiyor ya da bu ortamdan gitmem gerekiyor. böyle bir özgürlük anlayışı olabilir mi? nerde kaldı benim özgürlüğüm?
engelleme sistemini genişletmek gerekiyor belki de mesela birini engellediğin vakit onun seninle sözlük üzerinden muhatap olabilmesini de engelleyebilmelisin. atıyorum başlıklarını da görememeli, başlıklarına da yazamamalı. başka bir başlıktan da seslenememeli. hani yine yönetim faaliyeti olarak yazıya müdahale açmazı geliyor burada ama başka çaresi var mı?
sen de hakaret et abi mi denecek yani? böyle bir çözüm bana anlamlı gelmiyor. olayı devlet boyutuna genişletip kurallar çerçevesinden bakarsak da aynı yere geliyoruz. tamam baskıcı devlet olmasın, tamam kurallar hayata müdahale etmesin, bunlara lafım yok ama sen insanları gücü gücü yetene diye ortalığa salamazsın ki? en azından en makul sistem eşit silahlara sahip olmaktır. birinin dili silah, küfrü hakareti onun zanaati, diğeri iki küfrü arka arkaya koyamıyor ya da koymaktan hicap ediyor. sen bu adamlara karışmayarak zaten kurda kuşa yem etmiş oluyorsun.
sonuç olarak ya o adama muhatap olmama özgürlüğü sağlayacaksın ya da herkesin eşit silahı olacak şekilde düzenleme yapacaksın. adil bir mücadele sağlandığı vakit de orada özgürce isteyen istediği gibi güreş tutacak.
