insan hikayelerinde sayının önemsizliğine dair dokundurmalar

bu hikayeler insanlar için ya işte ta oradan itibaren bir sorun başlıyor. kendi kendini pohpohlayan insan evladı tutup da bir diğeri olmasa hikaye olamazdı diyemiyor mesela. her daim tek adam var. kahraman falan severiz eyvallah da işin bir de hak getire boyutu var.

şu kara gecede içimi daha da karartan bir mefum olarak dillendireyim dedim. bir insan hayatı üç aşağı beş yukarı zaten kalan insan hayatı ile aynı saylır. ha çok farklıyız, ha çok özgünüz, çok yaratıcıyız ama işte yiyip içip sıçma döngüsünden kopan var mı?

temel konular hep aynı, dünya durdukça da hep aynı olacak, üstüne söylenmiş söz yok ama döndürüp döndürüp tekrar tekrar dinliyoruz. insanlığın kabızlığı bu şekilde sonu da olabilir mi? olsa ne temiz bir hikaye olurdu lan diyorum ama hayata dair olmayan hangi hikaye başarılı olmuş ki?

milyarlarca insan daha da çoğalmaya bakıyor, kendi hikayeleri sanki ilk kez yaşanmış gibi aktarmaya devam ediyor. allah affetsin şöyle tepeden bakınca cidden fena tiksiniyorum. çinde bir damla olmak gibi mesela, ne yapıyor o kadar insan? hadi bizim bu taraflar çok eğlenceli ışid falan var. insanlık mirasını falan hoplatıyorlar gadasını aldıklarım...

da işte bozguncu hikayeden, din iman savaşlarından öte bir hikayesi yok olan bitenin. hikayeler bitmiş. söylenecek söz kalmamış. bir insan hayatı gözünden yaşanacaklar yaşanmış ve bu gece sabaha çıkmak nasip olmasın diye elleri avuçları kocaman açarak dua edesi geliyor insanın.

ya duaların kabul olduğu ana denk gelirse xd.

Kategoriler: Paylaş

Yorum bırah: