alışkanlıkların varoluşu etkileyememesi üzerine hayıflanışlar

hemen basitinden söyleyeyim, o anahtarı unuttuğun vakit. hep o cepte olan anahtarın yokluğuna dayanamıyorum. bir yerden sonra hep olduğu yerde olmaya devam etmeli, neden etmiyor ki?

demek ki madde bizi sevmiyor, demek ki hep bulunduğu yer onun oluşu üzerinde etkiye sahip değil. o halde yüzüyor muyuz denizlerde? savruluyor muyuz?

başka bir misal lambanın açık bırakılması. defalarca kapatıldığı halde bu alışkanlığı üzerlerine geçirip artık kendinden nasıl kapanamıyor bunlar?

en çarpıcıları kazalar ve zedelerde ortaya çıkıyor. sert bir köşeye çarpıyorsun ama o köşe senin yürüyüş yolundaki alışkanlıklarını öğrenmemiş. ne arıyor orada?

direksiyonu kırıyorsun, kaldırıma sürtüyor. nasıl yani? o tekerleğin dönüşüne verdiğin alışkanlığı nasıl unutmuş? işte hep bunlar maddenin cansız olmasından mı? ama böyle değildi hani? bazen çok içerleniyorum bu hadiseye.

hem cansız, hem düşünmesek de var sanki, bu alışkanlıklarımızı boşa çıkartıyor. belki de yeterince irade ortaya koyup gerçekliği bükememişimdir. artık bu konuda çalışmalarım sürüyor. daha ilerde değişiklik olur da mucize gösterebilirsem yazarım xd.

Kategoriler: Paylaş

Yorum bırah: