arkadan konuşmak

bunun eşiği var aslında, mutlak bir zaman gelecek ve bu olacak gibi. belki nostalji hesabı olacak. belki içinde kalan olacak. hepsi kabul ama sırf geyik için adamları tutup itin götüne sokmak pek kötü geliyor bana.

aynı linç kültürü burada da geçerli, adamın arkasından konuşursun eyvallah ama topluca bunu yapıp eğleniyorsun diyelim. o vakit işin içine bolca şeytanlar giriyor demektir. ha burada şeytan bol, ona şüphe yok ama ne bileyim yine de yapmasak iyidi.

hadi diyelim tutamadın kendini yaptın bari tövbe istiğfar et değil mi? ağız dolusu güldün, bir allaha sığın ne bileyim bir çekin ya da kafanı yastığa koyduğunda iyi eğlendik ama ayıp oldu de...

yok efendim demez bunlar, bunlar eğlenir, eğlendikleri kaplara pislerler. bunlar taocu, bunlar dinsiz. lan aslında dinle imanla hiç alakası yok. birine kötülük yapmak için neden yok. akla mantığa ters geliyor ama tabii bu da göreceli olabilir. mevcut olan biten içersinde kötü olan çelişkiymiş gibi geliyor bana.

tabii buna insan kafası karar veriyor, doğadaki sürece bakınca iyisini kötüsünü ayırt etmediklerini görüyoruz da ülen onlar bile kademeli. içgüdüsel olarak onlar bile ayırabiliyor gibi. dağa taşa baksan, yuvarlanıp bir adamın başını ezmeye pek anlam yüklemiyordur. durduğu yerde durmayan taş da mutlak bir çevre bilincine çelişiktir. ağaç neyin yoktur ne bileyim. bir taşın bile şu adamı ezeyim diye düştüğünü zannetmiyorum.

neyse işbu yazı herhangi bir gönderme içermemektedir, tamamen soyut ve ütopiktir. belki ilerde bir anlam ifade edebilir. belki de komple çöp olur, sözlük üzerimize çöker.

Kategoriler: Paylaş

Yorum bırah: