hayal edilebilecek her şeyin var olabilmesi mes'elesi

sabahın yedi kırk ikisinde salakça bir felsefemsi ıkınma gibi görünebilir ama insanın aklına takılıyor böyle şeyler. çeşitli zaman dilimlerinde, çeşitli yerlerde duydum bu geyiği, insan aklının sınırından paralel evrenlere, alternatif gerçeklikler, kuantum teorisine falana filana gidiyor.

benim anladığım şekilde ilginç olan kısmını aktarayım. her şeyin hammaddesinin aynı olmasıdır işin aslı. hayallerin bile hammaddesi var demek. zihnin bir anlamda soyut olmaması demek, hadi soyutsa bile kafadaki mekanizmaların çalışma prensiplerinin de limitinin olması demek bu.

bir yerde kafanın boşa sarması gibi olabilir. nihayetinde eldeki çerçeve zihnin aynası dönüp dolaşıp evrenin hammaddesi neyse ona kadar iniyor ve ötesine geçemiyor. sonsuzluğun kendisi hayal oluyor, hayal olduğu kadar gerçek oluyor. yanılsama halini atlatmak zor oluyor ama işe bu açıdan bakınca hakkaten ilginç bir mesele.

tabii tüm bunlar beynin çalışma prensiplerini falan çözdükleri vakit tam ortaya çıkar, şimdi bol keseden sallıyoruz. evrendeki bütün resme içine zihni de koyup bakma çabasını kişisel olarak ilgi çekici buluyorum. ha buradan hakikate mi ulacağız? yoksa kendi kendimizi mi tatmin ediyoruz? orasını bilemem.

Kategoriler: Paylaş

Yorum bırah: