zaman her şeyin ilacıdır

bu laf öbeğinin de başlığını bağlayalım madem. gelip geçicilikten dem vurmayalım. sıkıntı içersinde yuvarlanır iken duran zamandan bahsetmeyelim. ilaç diyorlar da neyin ilacı onu ben bilemedim.

unutmak ile ilgili olmalı. sıkıntılar çekiyorsun, deli sıkıntılar. üstüne yeterince gün doğar ise artık o eski karanlığı kalmıyor. böyle bir şey olmalı ama asıl rahatlatıcı düşünce bir gün hepsinin yok olacak olması olmalı.

en azından benim açımdan öyle oluyor. bir gün bastığın toprak kayacak, kıtalar falan yer değiştirecek. sonra dünya denen olmayacak, toz-buz haline geri dönecek. yıldızlar sönüp gidecek. hah işte bak zaman bu açıdan hakkaten ilaç gibi de...

ölme eşşeğim ölme, o günler gelir mi? bir kıyamet senaryosu içinde yaşamak nasip olur mu? yaşadık diyelim. peki o kutlu söryavyırıasdfghjklardan olur muyuz? manyak mısın olum?

ikinci güne asarım kendimi, bir yerden sonra mücadele mallıktır. ha o yer hiç gelmemiş, belki bir parça zaman geçse düzelir diye yaşama dört elle sarılıp sonra yine daha fazla zamanın geçmesinin unutturuşu ile teselli bulmaya da çalışabilirim ama demem o ki: o kadar da mücadeleci bir insan değiliz.

yoklukları severiz, içinden kanlar akan kimyasal deryaların canlıları olmak yerine elektriği kesip yokluğa karışacak mekanikler olaydık iyidi. sudan gelenin yok oluşu pek de sevimli olmuyor demek ama ziyanı yok yeteri kadar zaman geçince suyun kendisi bile yok olacak. oh içim açıldı.

Kategoriler: Paylaş

Yorum bırah: